1. Haberler
  2. News
  3. Basur Tedavisi

Basur Tedavisi

Basur Tedavisi
Basur Tedavisi
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

Basur, tıbbi adıyla hemoroid, anüs ve rektum çevresindeki damarların şişmesiyle oluşan, toplumda oldukça yaygın görülen bir sağlık sorunudur. Özellikle uzun süre ayakta kalmak, kronik kabızlık, hamilelik ve yanlış tuvalet alışkanlıkları gibi nedenlerle gelişen bu rahatsızlık, yaşam kalitesini önemli ölçüde etkileyebilir.

Basur Nedir?

Basur, rektumun alt kısmında veya anüs çevresinde yer alan toplardamarların genişleyip şişmesiyle oluşur. Genellikle iki grupta incelenir:

İç basur (internal hemoroid): Rektumun içinde yer alır ve genellikle ağrısızdır. Dışkılama sırasında kanama en yaygın belirtisidir.

Dış basur (external hemoroid): Anüs çevresinde gözle görülebilen şişlikler ve kitleler oluşturur. Kaşıntı, ağrı ve hassasiyet en sık görülen belirtileridir.

Basurun oluşmasında; kabızlık, ıkınarak dışkılama, uzun süre oturmak, aşırı kilo, hamilelik, düşük lifli beslenme ve hareketsizlik gibi birçok faktör rol oynar.

Basur Belirtileri

Basur, özellikle başlangıç evrelerinde çok belirgin olmayabilir. Ancak ilerledikçe şu belirtiler ortaya çıkar:

Dışkılama sırasında veya sonrasında taze kan görülmesi

Anüs çevresinde kaşıntı ve yanma

Otururken rahatsızlık hissi

Şişlik ve ele gelen yumrular

Ağrılı dışkılama

Mukoza akıntısı ve nemli his

Bu belirtiler fark edildiğinde, geç kalmadan bir uzmana başvurmak, etkili bir basur tedavisi için oldukça önemlidir.

Basur Tedavisi Nasıl Yapılır?

Basur tedavisi, hastalığın evresine (1. ila 4. derece arası) ve kişinin şikayetlerinin şiddetine göre planlanır. Tedavi süreci genel olarak 3 ana başlıkta değerlendirilir:

  1. İlaç ve Yaşam Tarzı Değişiklikleri

ve 2. derece basur vakalarında genellikle ameliyat gerekmeden iyileşme sağlanabilir. Bu süreçte uygulananlar:

Lif açısından zengin beslenme: Kepekli tahıllar, sebze ve meyve tüketimi artırılmalıdır.

Bol su içmek: Dışkıyı yumuşatarak kabızlığı önler.

Düzenli egzersiz: Bağırsak hareketlerini artırır ve kan dolaşımını destekler.

Tuvalette uzun süre kalmamak: Ikınmadan, düzenli dışkılama alışkanlığı kazanmak önemlidir.

Ayrıca hekim tarafından önerilen basur kremleri, fitiller ve damar destekleyici tabletlerle şikayetler hafifletilebilir.

  1. Ofis Tipi Müdahaleler (Minimal İnvaziv Yöntemler)

İlaç tedavisine yanıt vermeyen 2. ve 3. derece vakalarda, lokal anestezi altında uygulanan bazı işlemler tercih edilebilir:

Lastik bant ligasyonu: Hemoroid memesinin köküne lastik bant takılarak kan akışı kesilir ve doku zamanla düşer.

Skleroterapi (iğne yöntemi): Damar içine özel bir madde enjekte edilerek küçülmesi sağlanır.

Kızılötesi (infrared) koagulasyon: Lazer benzeri bir cihazla damarlar yakılır.

Bu işlemler genellikle 10-15 dakika sürer, hastanede yatış gerekmez ve iş gücü kaybı minimaldir.

  1. Cerrahi Basur Tedavisi

İlerlemiş, sık tekrarlayan veya komplikasyonlu basur vakalarında cerrahi tedavi gerekebilir. En sık uygulanan cerrahi yöntemler şunlardır:

Hemoroidektomi: Geleneksel açık ameliyattır. Şişmiş damarlar cerrahi olarak çıkarılır. Etkili ancak iyileşme süreci daha uzundur.

Stapler yöntemi (Longo tekniği): Hemoroid dokusu yukarı çekilerek özel bir cihazla kesilir ve dikilir. Daha az ağrılıdır ve iyileşme süresi daha kısadır.

Lazerle basur tedavisi: Modern bir yöntem olup dokuya minimal hasar verir ve iyileşme sürecini hızlandırır.

Hangi yöntemin uygulanacağına, hastalığın derecesi, hastanın yaşı, genel sağlık durumu ve tercihi doğrultusunda uzman doktor karar verir.

Basur Tedavisi Sonrası Dikkat Edilmesi Gerekenler

Tedavi sonrasında hastalığın tekrar etmemesi için bazı önlemler alınmalıdır:

Kabızlıktan kaçınılmalı, tuvalet düzeni sağlanmalıdır.

Baharatlı, yağlı ve işlenmiş gıdalardan uzak durulmalıdır.

Alkol ve sigara tüketimi azaltılmalı ya da bırakılmalıdır.

Uzun süre oturmaktan kaçınılmalı, düzenli hareket edilmelidir.

Bol sıvı tüketilmeli, lifli gıdalar tercih edilmelidir.

Bu alışkanlıklar sadece iyileşme sürecini desteklemekle kalmaz, aynı zamanda basurun yeniden oluşmasını da önler.

Basur tedavisi, kişinin yaşam kalitesini yeniden kazanabilmesi için oldukça önemlidir. Erken dönemde fark edilen basur, basit önlemler ve medikal tedaviyle kolayca kontrol altına alınabilir. İlerlemiş vakalarda ise modern ve etkili yöntemler sayesinde konforlu bir şekilde tedavi mümkündür. Unutulmamalıdır ki basur, utanılacak ya da gizlenecek bir hastalık değildir. Şikayetleriniz varsa vakit kaybetmeden bir genel cerrahi uzmanına başvurmak, daha hızlı ve etkili sonuç almanızı sağlar. Sağlıklı, ağrısız ve konforlu bir yaşam için basur tedavisi ihmal edilmemelidir.

Basur Tedavisi
Yorum Yap

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir