Türkiye’nin başkenti Ankara, tarihi mirası, kültürel zenginlikleri ve modern yaşamın iç içe geçtiği yapısıyla ziyaretçilerine çok yönlü bir deneyim sunar. Şehir, Cumhuriyet’in simgelerinden anıtsal yapılara, Osmanlı ve Selçuklu döneminden kalma eserlerden modern meydanlara kadar geniş bir yelpazede gezilecek yer barındırır. İşte Ankara’da mutlaka görmeniz gereken 10 yer.
1. Anıtkabir
Ankara’nın en önemli simgesi olan Anıtkabir, Mustafa Kemal Atatürk’ün ebedi istirahatgahıdır. 1944–1953 yılları arasında inşa edilen bu anıtsal yapı, Anıttepe’de yer alır ve hem mimarisi hem de manevi değeriyle ziyaretçilerini etkiler.
Aslanlı Yol’dan başlayarak mozoleye uzanan 262 metrelik yürüyüş yolu, iki yanında yer alan 24 aslan heykeliyle dikkat çeker. Anıtkabir’de ayrıca Atatürk ve Kurtuluş Savaşı Müzesi bulunur; burada Atatürk’ün kişisel eşyaları, fotoğraflar ve döneme ait belgeler sergilenir. Tören meydanı ve mozole bölümü, hem mimari detayları hem de taşıdığı anlamla derin bir saygı atmosferi yaratır.
2. Hamamönü
Osmanlı döneminden kalma tarihi evleri, taş sokakları ve restore edilmiş yapılarıyla Hamamönü, Ankara’nın nostaljik yüzünü yansıtır. Altındağ ilçesinde yer alan bu bölge, 19. yüzyıl mimarisini koruyan ahşap konakları, sanat atölyeleri, el işi dükkânları ve geleneksel lezzetler sunan kafeleriyle ünlüdür.
Özellikle hafta sonları düzenlenen sokak etkinlikleri, canlı müzik performansları ve el sanatları pazarlarıyla ziyaretçilere keyifli bir atmosfer sunar. Hamamönü, hem fotoğraf tutkunları hem de kültürel keşif yapmak isteyenler için ideal bir duraktır.
3. Ankara Kalesi
Altındağ’da yüksek bir tepe üzerinde konumlanan Ankara Kalesi, şehrin en eski yapılarından biridir. Tarihi M.Ö. 2. yüzyıla kadar uzanan kale, Roma, Bizans, Selçuklu ve Osmanlı dönemlerinde birçok kez onarılmıştır. İç ve dış kale olmak üzere iki bölümden oluşan yapının surları, 14–16 metre yüksekliğinde ve 42 burçla güçlendirilmiştir.
Kale içindeki dar sokaklarda Osmanlı döneminden kalma evler, küçük dükkânlar ve sanat atölyeleri bulunur. Buradan Ankara’nın panoramik manzarasını izlemek, özellikle gün batımında eşsiz bir deneyim sunar.
4. Hacı Bayram Camii
1427–1428 yıllarında inşa edilen Hacı Bayram Camii, adını ünlü mutasavvıf Hacı Bayram-ı Veli’den alır. Ulus’ta, Augustus Tapınağı’nın hemen yanında yer alan cami, taş kaideli, tuğla duvarlı ve kiremit çatılı yapısıyla dikkat çeker.
İç mekânda ahşap işçiliğin zarif örnekleri, kalem işi süslemeler ve Kütahya çinileri bulunur. Caminin avlusunda Hacı Bayram-ı Veli Türbesi yer alır. UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi’nde bulunan bu kutsal mekân, hem tarihi hem de manevi atmosferiyle ziyaretçilerini etkiler.
5. Augustus Tapınağı
M.Ö. 25–20 yılları arasında Roma İmparatoru Augustus adına inşa edilen tapınak, Ankara’nın Roma döneminden kalan en önemli yapılarındandır. Hacı Bayram Camii’nin bitişiğinde yer alan tapınak, zamanla Bizans döneminde kiliseye dönüştürülmüştür.
Duvarlarında, Augustus’un hayatını ve başarılarını anlatan “Res Gestae Divi Augusti” yazıtının tam kopyası bulunur. Günümüzde yalnızca iki yan duvarı ve giriş bölümü ayakta olsa da, tarihi önemi ve mimari detaylarıyla dikkat çeker.
6. Kocatepe Camii
1987 yılında tamamlanan Kocatepe Camii, Ankara’nın en büyük ibadethanesidir. 4 minaresi ve 88 metre yüksekliğindeki görkemli yapısıyla şehrin birçok noktasından görülebilir. Mimar Sinan üslubunu yansıtan cami, geniş avlusu, mermer mihrap ve minberi, altın varaklı süslemeleri ve devasa avizeleriyle dikkat çeker.
Alt katında konferans salonu, kütüphane ve çeşitli sosyal alanlar bulunur. Kocatepe, hem ibadet hem de mimari açıdan Ankara’nın simgelerinden biridir.
7. Kızılay Meydanı
Ankara’nın kalbi olarak bilinen Kızılay Meydanı, alışveriş merkezleri, mağazalar, kafeler ve kültürel etkinlik alanlarıyla şehrin en hareketli noktasıdır. Meydan, aynı zamanda ankara restoranlar açısından da oldukça zengindir; geleneksel Türk mutfağından dünya lezzetlerine kadar geniş bir yelpazede seçenek sunar.
Günün her saati canlı olan Kızılay, hem yerel halkın hem de turistlerin buluşma noktasıdır. Buradan şehrin farklı bölgelerine metro ve otobüslerle kolayca ulaşmak mümkündür.
8. Pembe Köşk
Türkiye’nin ikinci Cumhurbaşkanı İsmet İnönü’nün 48 yıl boyunca yaşadığı Pembe Köşk, Çankaya’da yer alır. 1923’te satın alınan ve 1925’te taşınılan köşk, Cumhuriyet’in ilk yıllarında birçok önemli toplantıya, baloya ve kültürel etkinliğe ev sahipliği yapmıştır.
Atatürk’ün de sık sık ziyaret ettiği bu tarihi yapı, her yıl 23 Nisan ve 29 Ekim dönemlerinde halka açılır. İçinde İnönü ailesine ait eşyalar, fotoğraflar ve dönemin sosyal yaşamını yansıtan objeler sergilenir.
9. Mehmet Akif Ersoy Evi
Altındağ’da yer alan Mehmet Akif Ersoy Evi, milli şairimizin İstiklâl Marşı’nı yazdığı mekândır. Aslen Taceddin Dergâhı’nın bir parçası olan bu iki katlı ahşap yapı, 1949’da müze haline getirilmiştir.
İçeride Mehmet Akif’e ait kişisel eşyalar, fotoğraflar ve yazı örnekleri bulunur. Bahçesinde ise şairin büstü ve İstiklâl Marşı’nın ilk iki kıtasının yer aldığı bir kitabe vardır. Burası, hem edebiyat hem de milli mücadele tarihimiz açısından büyük önem taşır.
10. Arslanhane Camii
- yüzyılda inşa edilen Arslanhane Camii, Anadolu Selçuklu döneminin ahşap direkli camilerinin en güzel örneklerinden biridir. Adını, bitişiğindeki Ahi Şerafeddin Türbesi’nin duvarına gömülü Bizans dönemine ait aslan heykellerinden alır.
İç mekânda 24 ahşap sütun, mozaik çinilerle süslü mihrap ve zarif ahşap minber dikkat çeker. 2018’de UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi’ne alınan cami, hem mimari hem de tarihi değeriyle Ankara’nın önemli dini yapılarındandır.
EsHaber, doğru, hızlı ve tarafsız haberciliği benimseyen bir dijital haber platformudur. Gündemi yakından takip eden ekibimizle, yerel ve ulusal çapta en güncel gelişmeleri sizlerle buluşturuyoruz. EsHaber.Net olarak, haberin kaynağına iniyor, analiz ediyor ve objektif bakış açımızla okuyucularımıza sunuyoruz.
